Sıvı Fazdaki Çözeltiler
Birbiri ile reaksiyona girmeyen saf maddelerin karışımı çözelti olarak adlandırılır. Çözeltiler; gaz çözeltiler, sıvı çözeltiler ve katı çözeltiler olarak sınıflandırılabileceği gibi homojen çözeltiler ve heterojen çözeltiler olarak da sınıflandırılabilir. Başka bir sınıflandırma için kaba tanecikli çözeltiler, kolloidal çözeltiler ve homojen davranış gösteren gerçek çözeltiler olarak sınıflandırma da yapılabilir.
Kaba Tanecikli Çözeltiler : Mekanik yollarla kolayca ayrılabilen çözeltiler bu gruba örnek olarak verilebilir. Bazı minerallerin zenginleştirilmelerinde yoğunluklarından yararlanılarak ayrıştırılma yoluna gidilebilir. Kum içinde dağılmış saf altın buna örnek olarak verilebilir. Bu tür maddelerdeki tanecik boyutları 0.1 mikrondan daha fazla olmalıdır. Mekanik ayırma yöntemleri genel olarak eleme ve süzme (filtrasyon) olarak iki grup altında toplanabilir. Maddenin elektrik veya magnetik özelliklerinden yararlanılarak ayırma işlemleri de yapılabilir.
Eleme : Taneciklerin büyüklüklerine bağlı ayırma işlemidir. Endüstriyel uygulamalarda ayrılacak malzemeler uygun bir elek üzerine konur ve elenir. Tek elek kullanıldığında sadece 2 fraksiyon elde edilir. Bir elek serisi kullanılarak fraksiyon sayısı arttırılabilir. Eleme işlemi ıslak veya kuru ortamda gerçekleştirilebilir. Örgü eleklerinin büyüklükleri 4 ile 400 mesh aralığındadır (Mesh; örn 20 mesh = 1 inch /20 = 0.05 inch = 1.27 mm teller arası mesajeye karşı gelir. ).
Süzme ( Filtrasyon ): Katının miktarı sıvıya oranla oldukça az olduğunda süzme (filtrasyon) işleminden yararlanılabilir. Süspansiyon durumunda olan katının yüzdesi yükseldikçe, işlem ya sıkıştırma (presleme) veya santrifüjleme ile gerçekleştirilebilir. Uzaklaştırılması istenilen katının miktarı çok fazla ve katı parçacıkları da çok küçük ise yine santrifüje baş vurulur.
Kolloidal Çözeltiler : Kolloidal çözeltilerdeki tanecik veya parçacık botuyu 1-1000 nm arasındadır. sıvıda (su vb.) çözünen veya sıvıda (su vb.) çözülemeyen maddeler kolloidal çözeltileri oluşturabilir. Kolloidal çözeltiler şeffat veya opar görüntülü olabilirler. sıvı fazda dağılan kolloidal çözeltiyi oluşturan maddeler elektrik yüklü olabildikleri gibi yüksüz de olabilirler. Bu nedenle bu maddeler yüzey aktif maddelerle stabilize edilebilirler. Kolloidal çözeltilerde sedimantasyon veya kogülasyon oluşabilir. Kolloidal çözeltilere örnek olarak; suda dağılan metal parçacıkları (altın veya gümüş) içeren çözeltiler, emülsiyonlar (süt ve mayonez), polimer çözeltileri verilebilir. Bu çözeltiler ile ilgili olarak daha fazla ayrıntı diğer kısımlarda ele alınmıştır.
Homojen Davranış Gösteren Gerçek Çözeltiler : Maddelerin birbirleriyle homojen olarak karıştığı çözeltilerdir. Bu çözeltilerde çözeltideki tüm bileşenlerin boyutları çok küçüktür ve çözeltinin fiziksel ve kimyasal özellikleri homojendir. Çözeltinin fiziksel özellikleri konsantrasyona bağlı olarak değişir. Bu çözeltilerin kimyasal özellikleri konsantrasyon ile değişiklik göstermez. Ancak konsantrasyona bağlı olarak çözünen maddenin ve çözücünün kimyasal potansiyelinin değişeceği unutulmamalıdır. Bu çözeltiler ile ilgili olarak daha fazla ayrıntı diğer kısımlarda ele alınmıştır.
Kaynaklar |